25 Kasım 2011 Cuma

HER DÖNEMİN HASTALIĞI: DAMAR SERTLİĞİ

Kalp ve damar hastalıkları dünyanın ve ülkemizin en önemli sağlık sorunu olduğu gibi insanlığın en sık ve en önemli ölüm sebebidir.
Kalp ve damar hastalıklarının sebebi ile ilgili son yarım yüzyılda çok şey öğrendik. Bu sebebleri şu şekilde kısaca sıralamak akılda kalması açısından yararlı olacak.
  • Genetik yatkınlık
  • Yaşın ilerlemesi
  • Erkek olmak ya da hanımlarda menapoz sonrası
  • Şeker hastalığı
  • Hipertansiyon
  • Aşırı kilo
  • Hareketsizlik
  • Sigara tüketimi
  • Stres
  • Yeme-içme düzensizliği
  • Kolesterol yüksekliği özellikle LDL nin (KÖTÜ HUYLU KOLESTEROL)
  • Çalıştığımız ortamın özellikleri.
Kalp ve damar hastalıkları günümüzde olduğu gibi daha önceki dönemlerde de olduğu bazı mumya ve arkeolojik kazılarda yapılan çalışmalarda büyük damarlarda gözle görülebilmiştir.
DAMAR SERTLİĞİ MUTLAK AİLEVİ  (GENETİK) NEDENLE Mİ OLUŞUR?
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında yapılan bilimsel çalışmalarda birinci derece yakınlarda kalp ve damar hastalığı varsa bu neslin çocuklarında kalp damar hastalığı olma riski normal ailelere göre 2-3 kat artmaktadır. Hem anne hem baba tarafında kalp damar hastalığı olanlar da bu oran daha da artmaktadır. Şunu da belirtmek gerekir ki anne ve babadaki hastalık 55-65 yaş üzerinde gelişmiş ise bunların çocuklarında kalp damar hastalığı oluşma riski oldukça az sıklıktadır.
Burada şu soruda sorulabilir; ÇOCUKLARIN HEPSİNİN RİSKİ AYNI MIDIR?
Cevap aynı değildir. Şeker hastalığı, yüksek tansiyonu, aşırı kilo, hareketsiz, sigara kullanan ve kolesterol yüksekliği olan kardeşin riski bu riskleri taşımayana göre göreceli oldukça yüksektir.
Eğer kardeşler arasında hastalık varsa risk nedir? Sorusunun cevabı şu şekilde verilebilir. Tek yumurta ikizlerinde bu oran normale göre 10-15 kat fazladır. tek yumurta ikizi değillerse o zaman normale göre 3–4 kat fazla görülebilir. Görüldüğü gibi kalp damar hastalıklarının oluşması bir veya birkaç genle açıklanabilir bir olay değildir. Genetik yatkınlıkla beraber aşağıda listelediğimiz diğer risk faktörlerinin biri ya da daha fazlası üst üste etkili olacak olursa kalp damar hastalığı oluşma riski daha da artmaktadır.
Genetik yatkınlığı bilinen ve aşağıdaki risk faktörlerinin biri yada birkaç tanesini taşıyan bireylerin yaşları ne olursa olsun öncelikle bir hekime müracaatla muayene ve kolay tetkik yöntemlerini yaptırması(ekg, efor ekg, ekokardiografi kan tetkikleri, gerekirse BT koroner anjio) bu sayede erken teşhis ile hastalığı önleyici tedbir ve tedaviye yönlenmesi sonucunda oluşabilecek ciddi risklerden uzaklaşılmış olacaktır.
Buraya kadarki bölümde hastalığa neden olan sebepleri anlaşılacak şekilde sıraladıktan sonra “KALP VE DAMAR HASTALIKLARININ OLUŞMASI NELERE SEBEP OLABİLİR”i sormamız gerekir. Öncelikle kalp krizi sonrası en korkulan problemimiz olumsuz ritim bozukluklarıdır. Bu ritim bozuklukları ani ölüm oranını artıran en önemli sebeptir. 3-4 olgudan biri bu nedenle kaybedilmektedir. Kalp damar problemi olan hastaların bu nedenle en yakın sağlık kuruluşuna en kısa sürede ulaşması gereklidir.
Eğer kalp damar hastası olanlarda bu problem gelişmediği takdirde tıkanan damarın beslediği adale bölgesinde kasılma eksikliği olacağından ileride kalp yetmezliği nedeniyle karşılaşabilir. Bu kalp adalesindeki hasarın boyutu ile ilgili olacaktır. Ya da bazı hastalarda kalıcı ritim bozukluğu gelişecek olursa; bunun sonucunda kalp boşluklarında pıhtı oluşması sonucu ani ciddi inmelerle karşılaşılabilir.
Bu tabloların oluşmasını istemiyorsak;
  • SİGARA TÜKETMEYİ BIRAKMALIYIZ
  • YÜKSEK TANSİYON VARSA tuzu kısıtlamamız gerekmekte ayrıca doktorumuzun verdiği tansiyon düşürücü ilacı ya da ilaçları sürekli kullanmamız gereklidir. İlaçların yan etkisi olabilir bu durumda doktorumuzla sürekli bağlantılı olmamız ve ilacı değiştirerek devam etmemiz gerekecektir.
  • ŞEKER HASTASI isek diabet uzmanı ve diyet uzmanı ile birlikte söylenilenleri i yi tatbik etmek ve ilaçları düzenli ve devamlı kullanmamız gereklidir.
  • KİLOLU VE HAREKETSİZ isek öncelikle yeme içme alışkanlığımızı değiştirmemiz bu sayede ideal kiloya inmemiz çok faydalı olacaktır. Ayrıca yürüme engelimiz yoksa haftada 4-5 gün günde 1 saatte en az 5 kilometre yürüme gerek yüksek tansiyon gerekse şeker hastalığı yönünden gerekse de kalp damar hastalığı üzerine çok olumlu etki yapacaktır.
  • Yaşadığımız ortama bağlı stres veya başka faktörler var ise bunlarında tarafımızdan en iyi şekilde yönetilmesi gereklidir.
Toplumumuzda en dikkatimizi çeken özellik ilaç kullanımındaki aksaklıklar olmaktadır. Şurası hiç unutulmamalıdır ki kalp ve damar hastalıkları süreli hastalıklardır bu nedenle tedavisi de süreklidir ve öyle olmalıdır. Doktorun muayenesi ve yapılan tetkikler sonucu kesin tanı konulmuş ise öncelikle buna yönelik hastanede kalarak gerekli tedaviler yapıldıktan sonra verilen reçeteyi iyi tatbik etmek gerekecektir. Verilen ilaçların yan etkisi oluşmamışsa özellikle aspirin 100 mg, beta blokerler ACE inhibitörü ve kolesterol ilaçlarının kullanılması yeniden kalp krizi, inme ve ani ölümleri üçte bir oranda azaltmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder