YÜKSEK TANSİYONUN İLAÇ KULLANMAYA BAŞLAMADAN NASIL KONTROL ALTINA ALABİLİRİZ?
Dünya sağlık örgütünün son güncellemesine göre sağlıklı insanlarda normal kan basıncı 110-120/70-80 mmHg olarak tanımlanmaktadır. Eğer bir kişide arka arkaya birkaç defa kan basıncı ölçülür 140/90 mmHg ve daha yüksek tespit edilirse o kişi yüksek tansiyona sahip demektir. Kardiyoloji uzmanı veya aile hekimi ile mutlaka irtibata geçmesi gereklidir.
Öncelikle yüksek tansiyonun nedeni iyice araştırılmalı hastalığın organik bir nedenimi (tiroid hastalıkları, böbrek parankim hastalıkları, böbrek damar hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalığı,hipofiz hastalığı,doğuştan büyük atar damarda darlık-aort koartasyonu-,v.s.) yoksa bunların dışında esansiyel hipertansiyon mu?(Aşırı kilolu olma,şişmanlık,hareketsiz yaşam tarzı,çok tuz tüketme,aşırı sigara ve alkol tüketenler,aşırı stres içinde olanlar v.s)
Şunu öncelikle belirtmek isterim ki yüksek tansiyonun sebebi bir organ bozukluğuna bağlı ise çözüm o organ bozukluğunun düzeltilmesi iledir. Biz burada ilaç kullanmaya başlamadan yüksek tansiyonu nasıl kontrol altına alınabilirin cevabını vermeye çalışacağız. Sebebi ne olursa olsun 140/90 mmHg ve üzeri kan basıncı tespit edilmişse hastaya tıbbi müdahale gereklidir.
Fazla kilomuz var ise çocukluk veya yetişkinlikte de olabilir yüksek tansiyon hastalığı gelişme riski normalin iki katıdır. Vücutta biriken yağ hücrelerinin böbrekler, damarlar ve sinir sistemi üstüne etki yaparak kan basıncını yükselttiği düşünülmekte. Fazla kilo nasıl yüksek tansiyona sebep oluyorsa ideal kiloya ulaşmakta kan basıncının 15-20 mmHg azalmasına sebep olmaktadır.
Hareketsiz insanlarda da tansiyonun yükseldiğini gösteren ciddi çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda hareket kısıtlılığı içinde olanlarla; günde 30-60 dakika (bir saatte 5 km) yürüyenler karşılaştırılmış yürüyenlerin sistolik kan basıncı 12 mmHg,diyastolik kan basıncı 7 mmHg daha düşük bulunmuştur.
Fazla tuz tüketilmesinin insanlarda tansiyon yükselmesine sebep olduğu yapılan ciddi tıbbi çalışmalarla tespit edilmiştir. Yüksek tansiyon tespit edilmiş bireylerin tuz kısıtlaması yapması kan basıncının 10 mmHg azalmasına sebep olduğu gösterilmiştir. Yemekler konan tuz miktarının şimdikinin yarısı olarak tarifi kullanımı kolaylaştıracaktır. Ayrıca yemeklerin üzerine tuz serpmemeleri gereklidir.
Yüksek tansiyonu olan hastalarımızın sigara kullanmamaya özen göstermeleri çok önem arz etmektedir. Hassas aletlerle yapılan ölçümlerde sigara içerken kan basıncının birkaç milimetre civa (mmHg) yükseldiği net bir şekilde tespit edilmiştir. Eğer bir tek sigara içmekle kan basıncı bu şekilde yükselebiliyorsa bunun günde bir veya birkaç paket sigara içenlerde her yükselişin kalıcı tansiyon yükselmesine sebep olacağı hiç unutulmamalıdır. Ayrıca sigara kullanan insanların damarlarının en iç zarının geçirgenliği bozulduğu için damar zarı içine kan ürünlerinin geçişi kolaylaşmakta ve tıkayıcı damar hastalıkları oluşmaktadır (kalp, beyin, göz, böbrek v.s damarlar).
Fazla alkol tüketmenin de tansiyon yükselmesine sebep olduğu bilimsel çalışmalarla tespit edilmiştir. Günde iki kadeh ve daha fazla alkol tüketenlerle hiç alkol almayan ya da günlük tüketmeyenler karşılaştırılmış sürekli alkol tüketenlerde kan basıncı her seferinde yüksek ölçülmüştür. Ayrıca çalışmanın devamında alkol tüketiminin azaltılması veya bırakılması sonrası tansiyonun normalleşmeye başladığı gözlemlenmiştir. Alkol tüketiminin bireylerdeki olumsuz etkilerinin bir diğeri de hareketsizlik ve kolesterolden yüksek besin tüketmeyi de beraberinde getirmektedir. Bu nedenlerle tüm uzmanlar aşırı alkolden kaçınmanın yüksek tansiyon tedavisinde önemli bir yeri olduğunda fikir birliğindedirler.
Yeme içme düzeni de tansiyon üzerinde olumlu ya da olumsuz etki yapmaktadır. Öncelikle porsiyonların yarı yarıya azaltılması, menüde sebze, tavuk, balık, az yağlı kırmızı et, baklagiller ve meyve içermesi uygun olacaktır. Doymuş yağ, şekerli besin ve içeceklerden mümkünse uzak durmak gerekecek.